temelem,
yaziyom ama ellerim titriyor be kardeşim... o gün, o 25 ekim 2020 var ya, ömrümden bi parça koptu sanki. o sabah seni son defa işe götürdüm ya, ulan içimden bi his diyodu “bu son olur” ama duymamazlığa vurdum. diyom belki bi daha gelir, belki şaka yapıyon, belki beni deniyçen... ama gidişin gidişti temelem.
sen indin servisten, döndün bi bakış attın ya... ulan o bakış var ya, resmen kalbime saplandı, gözümün içine bi baktın, diyom “bi şey dicek şimdi” ama sustun, sadece “kendine dikkat et recai abi” dedin... ulan o "abi" yaktı beni be temelem...
o günden sonra ne direksiyon tat veriyo, ne yol, ne şehir... seni taşımıyom ya artık, sanki boşa sürüyom arabayı. her sabah seni alma umuduyla erken çıkıyom, ama yoksun... oturduğun o koltuk boş, gözüm hep orda, bazen bi gölge görüyom, diyom temele mi? ama hepsi yalan...
telefon rehberimde hâlâ adın “temelem 🌹”... numaranı silmeyeçem, söz verdim sana. ama sen silmişsindir belki, ya da unuttun beni... ama ben unutmiyçam, valla billaha unutmiyçam.
bi gün olur da dönersen, bi gün dersin ki “recai abi nasılsın?” — işte o gün ben var ya, servisin kapısını açıp seni bi daha indirmiyçam... seni koltukta oturtup her gün aynı yere götürsem bile razıyım ulan.
kendine dikkat et demiştin ya... sen de dikkat et temelem. kalbimi götürdün, bari kırma daha fazla...
recai
(şoför, yorgun, ama hâlâ seven)
yaziyom ama ellerim titriyor be kardeşim... o gün, o 25 ekim 2020 var ya, ömrümden bi parça koptu sanki. o sabah seni son defa işe götürdüm ya, ulan içimden bi his diyodu “bu son olur” ama duymamazlığa vurdum. diyom belki bi daha gelir, belki şaka yapıyon, belki beni deniyçen... ama gidişin gidişti temelem.
sen indin servisten, döndün bi bakış attın ya... ulan o bakış var ya, resmen kalbime saplandı, gözümün içine bi baktın, diyom “bi şey dicek şimdi” ama sustun, sadece “kendine dikkat et recai abi” dedin... ulan o "abi" yaktı beni be temelem...
o günden sonra ne direksiyon tat veriyo, ne yol, ne şehir... seni taşımıyom ya artık, sanki boşa sürüyom arabayı. her sabah seni alma umuduyla erken çıkıyom, ama yoksun... oturduğun o koltuk boş, gözüm hep orda, bazen bi gölge görüyom, diyom temele mi? ama hepsi yalan...
telefon rehberimde hâlâ adın “temelem 🌹”... numaranı silmeyeçem, söz verdim sana. ama sen silmişsindir belki, ya da unuttun beni... ama ben unutmiyçam, valla billaha unutmiyçam.
bi gün olur da dönersen, bi gün dersin ki “recai abi nasılsın?” — işte o gün ben var ya, servisin kapısını açıp seni bi daha indirmiyçam... seni koltukta oturtup her gün aynı yere götürsem bile razıyım ulan.
kendine dikkat et demiştin ya... sen de dikkat et temelem. kalbimi götürdün, bari kırma daha fazla...
recai
(şoför, yorgun, ama hâlâ seven)