birçok noktada “salo ya da sadom’un 120 günü”nü andıran film. pezevengin yaşlı bir kadın olması, piyano eşliğinde bir şeyler anlatması, pedofilik içerik barındırması, olağanüstü fetişler vesaire. estetik görüntüsü açısından da anımsatıyor. götten ağızlı kadın dışında hoşuma gitmiş bir film, havasını bozduğunu düşünüyorum.
Götten ağızlı kadın cidden inanılmazdı. Götü ağzında, ağzı götünde olan bir çar. Üflemeye çalışırken osuruyor falan. Filmin konsepti bedensel deformasyona sahip azınlıkların dışlanması fakat bu dışlanma bazı karakterlerde garip bir şekilde betimlenmiş. Film üzerine analiz yapmak istiyorum ama ciddi anlamda aklıma pek bir şey gelmiyor. Pezevenk yaşlı kadının pedofili adamla olan konuşmasında içgüdülerimizi sonuna kadar götürme vurgusu çok fazla sade havası verdi (bkz:marquis de sade). Kadın sade romanından bir karakter gibi resmen. Gözleri olmayan kadının özellikle seks işçisi olarak kullanılmasının sebebiyse tek taraflı olsa da anonimliğin insanların cinsel içgüdülerini açığa çıkarmasında ne kadar büyük bir etken olduğunu göstermek diye düşünüyorum. Cidden garip bir filmdi.
Ayrıca filmdeki renk paleti neden sadece pembe ve mor renklerden oluşuyor ne kadar düşünsem de aklıma bir şey gelmedi. Filmin altında sadece deformasyona sahip insanların toplumdan nasıl dışlandığının haricinde inanılmaz bir anlam ya da eleştiri varsa da ben anlayamadım.