bilkent üniversitesi – Kaplan Sözlük
türkiye'de benzeri veya yanından geçebilecek başka bir üniversite olmayan, sadece okuyanın bu söylediklerimi anlayabileceği, über fantastik okuldur.

amerikan okuludur. ancak cumhuriyetçilere yakındır. bu sebeple, bilkent'e türkiye'de dışarıdan kimse müdahele edemez. boğaziçi'ni bitirdiler, ama bilkent'i kolay kolay bitiremezler.

zannedilenin aksine, düşünüldüğü kadar pahalı da değildir. orta sınıf çocuğunu gönderebilir. fakat, parayla okunacağı hayaliyle girilirse, kısa sürede kendinizi dışarıda bulursunuz. çünkü, eşşek gibi ders çalışmadığınız sürece, o diplomayı vermezler.
katiliyorum ataturk portresi falan yok okulda ve
sigara cok kisitli. @1 donemini kacirmis ama lgbt hareketi cok kuvvetli.
yine de gavureline ruhen baglanmis ogrenciler bile kendi aralarinda elli sinifa ayriliyor yani akla boun odtu ekolu degil de daha apolitize isinde gucunde eglenmesinde gencler gelsin. diger turlu hoplatilirlar her hafta okunacak-yazilacaklar ile.
Yönetim ve eğitim kadrosu ince eleyip sık dokumakta ve bu sebeple Türkiye standartlarının çok üstünde eğitim vermektedir. Özellikle siyaset dahil her alanda üniversite tarafsız ve profesyonel tavrını korumakta hemen hemen her zaman başarılı olmuştur.

Buna karşı aynı özveri ve profesyonelliği öğrencilerin de gösterdiğini söylemek pek zordur. İlk olarak bu üniversiteye girmek oldukça kolaydır, bilgisayar mühendisliği ve elektrik-elektronik mühendisliği haricinde 30-40 bin sıralama yapan bir kişi ücretli olarak istediği tüm bölümlere girebilir. Bunun da ötesinde bazı eşit ağırlık bölümleri için ilk 200 bin sıralama yapmak dahi bu üniversitede okumaya yeterlidir. Sonuç olarak her ne kadar üniversite sıkı ve kaliteli bir eğitim programına sahip olsa da çoğu öğrencinin bu programın eğitmeyi amaçladığı çalışkan öğrenci profiline uymadığı ortadadır. Çoğu Bilkentli günde 2 saat dahi çalışmaz (vize-final dönemlerini ayrı tutuyorum) ve imkanlar el verdiğince devamsızlık yapar.

Bu basiretsizlik ve disiplinsizliğin ötesinde Bilkentliler basit sağduyu ve nezaket kurallarına uymaktan da acizdir. Mesela Bilkentliler kendilerine kapı tutulduğunda veya çakmak verildiğinde teşekkür etme ihtiyacı hissetmezler. Ayrıca, herhalde tembelliğin bir sonucu olan fazla boş vakitleri sebebiyle, dedikoduya çok meyillidirler. Ders çalışmaya ayırdıkları vakitten çok daha fazlasını derslerin zorluklarından hayıflanmaya ve hocalara atıp tutmaya ayırırlar. Pek çok zaman yüzüne güldükleri diğerlerinin arkalarından atıp tutarlar, herkes dost gözükür ama dostunuz değildir.

Sadece üniversiteye has bir durum değil fakat tüm ülke ve hatta dünya çapında bir problem olan dejenerasyon da büyük bir problem. İnsanlar akla hayale sığmayacak kılık kıyafet, piercing ve saçlarla toplum içine çıkar. Burnu ve kulağındaki küpeleri zincir ile bağlamış birisini görmek oldukça normaldir, kesinlikle yadırganmaz. İnsanlar Allah, Millet, Şeref vb. pek çok değeri sık şekilde ayaklar altına alır. Bunu da olabilecek en aşağılık şekilde, bir liseli edasıyla yaparlar. Allah’a küfür Türk’lüğe hakaret pek olağan şeylerdir. Allah’tan korkan ve milletine bağlı insanlar bağnaz, gerikafalı ve ‘ak partili’ olarak nitelendirilir. Türk düşmanlığı özellikle son zamanlarda çok yaygınlaşmıştır ve genellikle mülteci seviciliği şeklinde tezahür etmektedir.

Daha yazılacak pek çok şey var, kim bilir belki sonra yazarım.