düşünsenize demokrasi, modern hukuk, sosyal normlar vb. gibi insanlık tarihinde yeni sayılabilecek kavramların hepsi unutulmuş... saf, işlenmemiş, iğdiş edilmemiş testosteron bir anda beyne beyne vurmaya başlamış. post apokaliptik bir manzara eşliğinde kafada hazmat maske, sırtta uzun palto, 44 numara postallarla sadece hayatta kalabilmek için beynimizi çalıştırıyoruz. taşak kıllarını kesmek gibi bir derdimiz yok. i̇şin en güzel yanı da avcı-toplayıcı atalarımızın aksine, mağaralarda değil kıyametten önce yapılmış evlerde siki taşağı serip uyuyabiliyoruz. ölmeden önce post apokaliptik bir ortamda yaşasam harbiden “ulan boşa gitmedi hayatım be!” derim. hayatta kaldıkça başardığımı hissederim.
insanin hosuna gidiyor guvenlice sinanmak. polis gbt baktigindaki hissiyatınız gibi. post apokaliptik fetisi olan birisi olarak uzerine cok dusundum. insanliga dair emarelerin icinde sinanmak guven veriyor. kimse duz stepte yaya halde yasam savasi vermeyi istemez. ölen atını desip icinde geceyi atlatmak sonra ati yemek ve gun boyu dag tas yurumek... bi zombieland degil yani.
Hepinizin anasını, karısını, kızkardeşini, sevgilisini tutup sikecekleri evrendir aynı zamanda. Ardından, devlet kavramı tekrar doğacaktır.
Olmazdı toz bulutundan ve sıcaklıktan sikin kalkmazdı en sonda mutasyon geçirip kirden düşerdi sonra niye böyle oldu diye ağlardın