kızlar kendi zekalarından fazla alt seviyede olan karşı cinsle anlaşamazlar. zeki kızların çoğu zeki erkek bulamadığı için yalnızdır.
Amları olduğu için, akıllarını geliştirmemelerinden kaynaklanır.
Kadınlar aslında düşük zekalı değiller. Akademide erkeklerle rekabet edebiliyorlar. Hatta, düzenli çalışma alışkanlıkları sebebiyle, akademinin daha alt kademelerinde erkeklerden daha iyi olabiliyorlar.
Fakat, kadınların hayatta kalmak için girdikleri mücadele, erkeklere göre daha az. Kadın oldukları için daima el üstünde tutuluyorlar ve korunuyorlar. Hayatta ne kadar az kötü tecrübe edinirseniz, o kadar aptal olursunuz. Akıllı olmak için hata yapmak, kandırılmak, kaybetmek, üzülmek gerekir. Çünkü, yapılan her hata, aynı zaman bir bilgidir.
Kadınlar, hayatları boyunca, düşebilecekleri çukurlardan, erkekler tarafından korunurlar. Korunan ve güvenli ortamlarında akıllarını geliştirmeleri için hiç bir sebep yoktur. Zaten, halen pek çoğu, dış ortamı da çok görmezler. Haliyle akıl gelişmez.
Hayat mücadelesine tek başına girmek zorunda kalmış pek çok kadın, hiç de aptal değildir. Ama sayıları azdır. Dolayısıyla, şunu söyleyebiliriz; kadınlar, akıla çok ihtiyaç duymadıkları için, aptaldırlar. Fakat, akıl üretmek zorunda kaldıklarında, gayet akıllı olabilmektedirler.
Ayrıca, biyolojik bazı farklar da vardır. Kadınların çocuk yapmak ve büyütmek, evi çekip çevirmek gibi sorumlulukları vardır. Bu görevler alındığı an, kadınların akıl gelişimi durmaktadır. Çünkü, bu görevler göründüğünden ağırdır.
Dolayısıyla, şahsım adına, kadınların aptal olduğunu düşünüyorum. Fakat, bunu bir hakaret olarak söylemiyorum; kadınların biyolojik avantaj ve dezavantajlarının, sosyolojik olarak kendilerini getirdiği yerin, doğal bir sonucu olarak görüyorum.