günümüzde sayıları gittikçe artmaktadır, bir feminizm propagandası olan aynı anda hem kariyer hem çocuk yapacağına inandırılmıştır. bebek büyürken kandırıldıklarını anlayıp büyük bir karar vermeleri lazımdır. işi bırakıp bebeğe mi bakacaktır yoksa maaşının % 90’ını bakıcıya ya da ana okuluna mı verecektir? iki ucu boklu değnek karşısında köşeye sıkışmış olarak bulur kendisini.
aldığı maaş elle tutulur bir şey değilse bütün emekleri boşa gitmiştir, ne ailesine bakacak zamanı, enerjisi vardır, ne de çocuklarıyla ilgilenebilir. iş hayatında stres altında patronu zengin etmek için sabah güneş doğmadan karanlıkta iş yerine koşturup akşam da hava kararınca eve dönerek hem mecaz hem de gerçek anlamda gün yüzü görmez.
kendi halinde kocasının parasıyla geçinip giden ev hanımlarını kıskanır, kendini en azından kocama muhtaç değilim diye kandırır, onlara sataşır, iç huzuru eksiktir ve üstü kapalı kıskançlık içerisindedir ama yanıldığını da kendine itiraf edemez.
bir de buna “akademik kariyer” diyen tipler vardır ki komik duruma düşerler, çünkü akademik kariyer diye öğrencilikten sonra bir sürü aşaması olan yüksek lisanstan başlayıp profesörlüğe uzanan yola denir, bunlar daha ne olduğunu bilmez ama bu cringe tanımı kullanmaktan da geri kalmazlar.
türkiye’de torpiliniz yoksa “akademik kariyer” yapamazsınız çünkü üniversiteler rektörlerin akrabalarını beslediği iş yeridir. türkiye’deki ilk 10 üniversite haricinde “akademik kariyer” boşadır, sadece maaşınız bir kaç yüz lira artmış olur.
aldığı maaş elle tutulur bir şey değilse bütün emekleri boşa gitmiştir, ne ailesine bakacak zamanı, enerjisi vardır, ne de çocuklarıyla ilgilenebilir. iş hayatında stres altında patronu zengin etmek için sabah güneş doğmadan karanlıkta iş yerine koşturup akşam da hava kararınca eve dönerek hem mecaz hem de gerçek anlamda gün yüzü görmez.
kendi halinde kocasının parasıyla geçinip giden ev hanımlarını kıskanır, kendini en azından kocama muhtaç değilim diye kandırır, onlara sataşır, iç huzuru eksiktir ve üstü kapalı kıskançlık içerisindedir ama yanıldığını da kendine itiraf edemez.
bir de buna “akademik kariyer” diyen tipler vardır ki komik duruma düşerler, çünkü akademik kariyer diye öğrencilikten sonra bir sürü aşaması olan yüksek lisanstan başlayıp profesörlüğe uzanan yola denir, bunlar daha ne olduğunu bilmez ama bu cringe tanımı kullanmaktan da geri kalmazlar.
türkiye’de torpiliniz yoksa “akademik kariyer” yapamazsınız çünkü üniversiteler rektörlerin akrabalarını beslediği iş yeridir. türkiye’deki ilk 10 üniversite haricinde “akademik kariyer” boşadır, sadece maaşınız bir kaç yüz lira artmış olur.