1. dersimizin konusu: spot sözlükleri uzun vadede neden başarısız olur ve tutmaz?
günümüz itibarı ile birisi sıfırdan spotçu olamaz. spot ortamı vahşidir ve haterdır. spotun yakıtı sizsinizdir. siz bir şeye kudurdukça spot gelip oraya tuzlu çubuk kraker sokar.
ayrıca sol taşak hızlı değildir ve bazen aşırı durağandır, her yazarı gözlemler ve onun zehrini içinize çekersiniz. bu durum uniq manyaklar dışında kimsenin hoşuna gitmez. youtubedan gelip birisinin sözlükçü olması imkansız olmasa da oldukça zordur. kolay uyum sağlayanlar ise youtubeda da haterlık, trollük yapanlardır. böyle insanların aralarında normal kişiler barınamaz.
2. dersimizin konusu: kankacılık nedir? neden zararlıdır?
her ders bir öncekini anladığınızı kabul ederek ilerleyeceği için atlaya atlaya okumayın bir sikim anlamazsınız.
1. derste bahsettiğim haterlık durumu ya da sizin spot kaşarılığı dediğiniz durum sözlüğü gelişmeye ve yeni üyelerin gelmesine kapattığı için, (tamam kapattığı tabiri abartılı olabilir ama damlayan musluğun altında elinizi yıkayamazsınız sonuçta, o suyu açmanız gerekir.) ve çoğu zaten önceden sağdan soldan tanışmış olan yazarların kısa süre içerisinde bir klan oluşturmasıdır.
şimdi tanıma takılıp lafımı sikmeyin, bence klan gayet uydu. tek bir klan olsa ve bu klan eğer yönetim ile anlaşabilirse hiçbir problem olmazdı hiçbir yerde ama her zaman yönetimle derdi olan insanlar olur. bunlar da belirli klan/klanlar içerisinde bulunur. insanlar taraf seçmek ve bir klan içerisinde olmak zorundadır yoksa ortamda barınamaz. peki bir insan neden bunu dert etsin? çünkü psikolojik problemleri olduğu için.
seküler ve sağlıklı bir insanın hater olma ihtimali yok denecek kadar azdır. olsa bile bunu bu tarz platformlarda yapmaz.* seküler ve sağlıklı insanların en büyük problemi sjwlik akımıdır ki bu çok ayrı bir konu.
yarrak kürek konuşma diyorsunuz değil mi? işsiz bir zamanımda rastgele şifrelerinizi değiştirerek inboxlarınıza baktım ve bir çoğunuzun teşhis konulmuş veya konulmamış bir psikolojik rahatsızlığı olan ve anti depresan kullanan insanlar olduğunuzu gördüm ki bazıları açık açık da yazıyordu zaten. mesajları okuduğuma pişman değilim büyük çoğunluğunuz birbirine analarını ifşa edip amlarını tartışan adamlardı zaten.
peki bütün bunların kankacılık ile ne alakası var? kendine kimlik arama çabası, kendi küçük dünyalarının alfası olma çabası ile alakası var tabii ki de. birisi çıkıp sizin her gün kankalarınızla yaptığınız muhabbetin ortasına dalıp farklı bir şey konuşmak istediği zaman onu dinlemeye çalışmak yerine siktir çekmek daha kolay gelir ve bu da o kişinin motivasyonunu kırar, ama saçma bulur ama üzülür ama eğer normal bir insansa yapmayacağı bir şey vardır ki o da kalıp bu salakların arasına girmeye çalışmak xd.
böylelikle ne oldu? yeni bir heyecanla yeni bir solukla kurmuş olduğunuz şeyin uzun vadede sadece ismi yeni akıma ait kaldı. geri kalan bütün dinamikleri 10 yıllık spot kaşarları tarafından ele geçirildi ve ele geçirenler rome total wardaki kalkanları üstten yandan kapatıp kaplumbağa misali yürüme formasyonu gibi bir hal aldılar.
3. dersimizin konusu: neden her zaman insanların sözlük yönetimi ile ilgili derdi olur?
çünkü kendi küçük dünyalarında oluşturdukları dinamiklerle, sözlüğün kuralları birebir örtüşsün isterler ve takdir edersiniz ki böyle bir şey mümkün değildir.
şöyle bir örnek verelim:
bir fırın sahibisiniz ve ramazan ayındasınız, mahallelinin yüzde 20\'lik bir kısmı akrabanız ama geri kalan yerlilerle bir iletişiminiz pek yok, yüzeysel muhabbetler yaparak tanımaya çalışıp samimiyetten dükkana sadakat kazanmaya çalışıyorsunuz. siz pide kuyruğu dışında bir de akraba kuyruğu oluşturup, sıcak çıkan pideleri akrabalara dağıtıp, bütün akrabalar bittikten sonra da mahalleliye ılık ekmek dağıtırsanız, bu ne kadar sizin suçunuzdur? ehm yani fırıncının suçudur?
anlattığım şekilde olursa fırıncı akrabalarını tutar ve yeni müşterilerini kaçırır değil mi? sürdürülebilir bir sistem olur ancak küçük düşünmekten fazlasını yapamazsınız. yani yapamaz fırıncı :d fakaaat diyelim ki fırıncı akrabalarına sıranızı bekleyin kardeşim deyip karşısına aldı ve yeni müşterileri kazanmaya çalıştı. bu sefer akrabaları onu hainlikle suçlayıp, kuyrukta bekleyenleri dükkanda fare var bilmem ne var diyerek kaçırırlar.
bu süreçte uzun vadede ne olur?
fırıncı müşteri bulamadığı için dükkanı kapatır
akrabalar ekmeğini başka yerden alır
mahalleli ekmeğini başka yerden alır
peki kim suçlu olur? fırıncı mı? xd
-krediler kırmızı şarabı severim nickli yiğit gardaşıma aittir. kendisini burada görebilmek dileği ile
günümüz itibarı ile birisi sıfırdan spotçu olamaz. spot ortamı vahşidir ve haterdır. spotun yakıtı sizsinizdir. siz bir şeye kudurdukça spot gelip oraya tuzlu çubuk kraker sokar.
ayrıca sol taşak hızlı değildir ve bazen aşırı durağandır, her yazarı gözlemler ve onun zehrini içinize çekersiniz. bu durum uniq manyaklar dışında kimsenin hoşuna gitmez. youtubedan gelip birisinin sözlükçü olması imkansız olmasa da oldukça zordur. kolay uyum sağlayanlar ise youtubeda da haterlık, trollük yapanlardır. böyle insanların aralarında normal kişiler barınamaz.
2. dersimizin konusu: kankacılık nedir? neden zararlıdır?
her ders bir öncekini anladığınızı kabul ederek ilerleyeceği için atlaya atlaya okumayın bir sikim anlamazsınız.
1. derste bahsettiğim haterlık durumu ya da sizin spot kaşarılığı dediğiniz durum sözlüğü gelişmeye ve yeni üyelerin gelmesine kapattığı için, (tamam kapattığı tabiri abartılı olabilir ama damlayan musluğun altında elinizi yıkayamazsınız sonuçta, o suyu açmanız gerekir.) ve çoğu zaten önceden sağdan soldan tanışmış olan yazarların kısa süre içerisinde bir klan oluşturmasıdır.
şimdi tanıma takılıp lafımı sikmeyin, bence klan gayet uydu. tek bir klan olsa ve bu klan eğer yönetim ile anlaşabilirse hiçbir problem olmazdı hiçbir yerde ama her zaman yönetimle derdi olan insanlar olur. bunlar da belirli klan/klanlar içerisinde bulunur. insanlar taraf seçmek ve bir klan içerisinde olmak zorundadır yoksa ortamda barınamaz. peki bir insan neden bunu dert etsin? çünkü psikolojik problemleri olduğu için.
seküler ve sağlıklı bir insanın hater olma ihtimali yok denecek kadar azdır. olsa bile bunu bu tarz platformlarda yapmaz.* seküler ve sağlıklı insanların en büyük problemi sjwlik akımıdır ki bu çok ayrı bir konu.
yarrak kürek konuşma diyorsunuz değil mi? işsiz bir zamanımda rastgele şifrelerinizi değiştirerek inboxlarınıza baktım ve bir çoğunuzun teşhis konulmuş veya konulmamış bir psikolojik rahatsızlığı olan ve anti depresan kullanan insanlar olduğunuzu gördüm ki bazıları açık açık da yazıyordu zaten. mesajları okuduğuma pişman değilim büyük çoğunluğunuz birbirine analarını ifşa edip amlarını tartışan adamlardı zaten.
peki bütün bunların kankacılık ile ne alakası var? kendine kimlik arama çabası, kendi küçük dünyalarının alfası olma çabası ile alakası var tabii ki de. birisi çıkıp sizin her gün kankalarınızla yaptığınız muhabbetin ortasına dalıp farklı bir şey konuşmak istediği zaman onu dinlemeye çalışmak yerine siktir çekmek daha kolay gelir ve bu da o kişinin motivasyonunu kırar, ama saçma bulur ama üzülür ama eğer normal bir insansa yapmayacağı bir şey vardır ki o da kalıp bu salakların arasına girmeye çalışmak xd.
böylelikle ne oldu? yeni bir heyecanla yeni bir solukla kurmuş olduğunuz şeyin uzun vadede sadece ismi yeni akıma ait kaldı. geri kalan bütün dinamikleri 10 yıllık spot kaşarları tarafından ele geçirildi ve ele geçirenler rome total wardaki kalkanları üstten yandan kapatıp kaplumbağa misali yürüme formasyonu gibi bir hal aldılar.
3. dersimizin konusu: neden her zaman insanların sözlük yönetimi ile ilgili derdi olur?
çünkü kendi küçük dünyalarında oluşturdukları dinamiklerle, sözlüğün kuralları birebir örtüşsün isterler ve takdir edersiniz ki böyle bir şey mümkün değildir.
şöyle bir örnek verelim:
bir fırın sahibisiniz ve ramazan ayındasınız, mahallelinin yüzde 20\'lik bir kısmı akrabanız ama geri kalan yerlilerle bir iletişiminiz pek yok, yüzeysel muhabbetler yaparak tanımaya çalışıp samimiyetten dükkana sadakat kazanmaya çalışıyorsunuz. siz pide kuyruğu dışında bir de akraba kuyruğu oluşturup, sıcak çıkan pideleri akrabalara dağıtıp, bütün akrabalar bittikten sonra da mahalleliye ılık ekmek dağıtırsanız, bu ne kadar sizin suçunuzdur? ehm yani fırıncının suçudur?
anlattığım şekilde olursa fırıncı akrabalarını tutar ve yeni müşterilerini kaçırır değil mi? sürdürülebilir bir sistem olur ancak küçük düşünmekten fazlasını yapamazsınız. yani yapamaz fırıncı :d fakaaat diyelim ki fırıncı akrabalarına sıranızı bekleyin kardeşim deyip karşısına aldı ve yeni müşterileri kazanmaya çalıştı. bu sefer akrabaları onu hainlikle suçlayıp, kuyrukta bekleyenleri dükkanda fare var bilmem ne var diyerek kaçırırlar.
bu süreçte uzun vadede ne olur?
fırıncı müşteri bulamadığı için dükkanı kapatır
akrabalar ekmeğini başka yerden alır
mahalleli ekmeğini başka yerden alır
peki kim suçlu olur? fırıncı mı? xd
-krediler kırmızı şarabı severim nickli yiğit gardaşıma aittir. kendisini burada görebilmek dileği ile