yaşamak istediği şehir. doğayla iç içe, küçük, hoş bir yer.
Sus ve yalova’ya devam et sözündeki şehir
zamanında büyükşehir belediyesi seçimlerini etkilemek için il yapılan kasaba.
depremden etkilenir bence
Arap bodrumu.
lisedeki almanca hocamın (yaş 60+, yalovalı) çok sevdiğim bir sözü vardı "kim takar yalova kaymakamını"
Rivayetler odur ki bir gün Gazi Paşa, bir iş için Yalova'dan transit geçecektir, geçmişken kenti bir dolaşalım diye beyanda bulunmuştur programına eklesinler diye. Bütün yerel halk bunu kulaktan kulağa duymuştur ve şehri Ulu Önder'in gelişine hazırlamaya başlamışlardır. Evinin badanasını yenileyenler, bahçesini süsleyenler, yolları yıkayanlar, ineceği limana kırmızı halılar serenler vs...
Yalnız, kentte Paşa'nın geleceğinden habersiz tek bir kişi vardır, göreve yeni gelmiş olan kaymakam. Bu hazırlıkları da kendisine hoşgeldin jesti olsun diye yapılıyor sanmış çok da hoşuna gitmiştir. Paşa'nın geleceği gün kaymakam da süslenir püslenir kırmızı halılarda meydanlarda kasım kasım kasılarak dolanır ama kimse sikine bile takmaz lavuğu. Hatta kalabalıkta insanlara arada sorar "Abi kaymakam ne zaman gelecek o kadar hazırlık yaptık boşa gitmesin" falan tarzı.
Aldığı cevapsa onu derinden yaralar, "Ne kaymakamı ne diyon oğlum, bugün Başkumandan geliyor, kim sikine takar yalova kaymakamını?"
Kaymakam ofisine döner, programa bakar ve Atatürk'ün o gün şehre ineceğini öğrenir, sigarasını yakar ve iç geçirir:
"Kim takar Yalova Kaymakamını!"
şimdi buraya kadar okuduysanız hikayenin ve sözün size mesajı odur ki, kendinizi bir bok sanmayın, gözümün üstünde kaşım yok demeyin. Her zaman sizden daha önemli bir şeyler vardır yani götünüz kalkmasın.
Rivayetler odur ki bir gün Gazi Paşa, bir iş için Yalova'dan transit geçecektir, geçmişken kenti bir dolaşalım diye beyanda bulunmuştur programına eklesinler diye. Bütün yerel halk bunu kulaktan kulağa duymuştur ve şehri Ulu Önder'in gelişine hazırlamaya başlamışlardır. Evinin badanasını yenileyenler, bahçesini süsleyenler, yolları yıkayanlar, ineceği limana kırmızı halılar serenler vs...
Yalnız, kentte Paşa'nın geleceğinden habersiz tek bir kişi vardır, göreve yeni gelmiş olan kaymakam. Bu hazırlıkları da kendisine hoşgeldin jesti olsun diye yapılıyor sanmış çok da hoşuna gitmiştir. Paşa'nın geleceği gün kaymakam da süslenir püslenir kırmızı halılarda meydanlarda kasım kasım kasılarak dolanır ama kimse sikine bile takmaz lavuğu. Hatta kalabalıkta insanlara arada sorar "Abi kaymakam ne zaman gelecek o kadar hazırlık yaptık boşa gitmesin" falan tarzı.
Aldığı cevapsa onu derinden yaralar, "Ne kaymakamı ne diyon oğlum, bugün Başkumandan geliyor, kim sikine takar yalova kaymakamını?"
Kaymakam ofisine döner, programa bakar ve Atatürk'ün o gün şehre ineceğini öğrenir, sigarasını yakar ve iç geçirir:
"Kim takar Yalova Kaymakamını!"
şimdi buraya kadar okuduysanız hikayenin ve sözün size mesajı odur ki, kendinizi bir bok sanmayın, gözümün üstünde kaşım yok demeyin. Her zaman sizden daha önemli bir şeyler vardır yani götünüz kalkmasın.
yalova çiflik köyde 20 sene önce 3 ay kaldım harika bir yer , orada sahilde gördüğüm bir kızı hala unutmuorum , günlerce uyurken düşünüp azmıştım
2senedir falan gitmedim ayrıca çöp kokuyor yaşanacak yer değil balığımı yer dönerim
Kaliteli sitelerin yapıldığı, yaklaşan Marmara depreminde en büyük hasarı alacak yer olmasa, yaşanabilecek yerdir. Depremselliği nedeniyle, tamamen müstakil yapılanması gereken şehirdir aynı zamanda.
bir şehir bu.