pavyon – Kaplan Sözlük
anadolu'nun club'ıdır. kızlar oynar, türkücü söyler, kafalar çekilir, kızlar güler, adam güler, kızlar sırnaşır, adam yumuşar, rahatlar...

sonra beyazlar açılır, herkes dağılır. kimi kızlar adamlarda gider, kimi kızlar adamları postalar, ayyaş ayyaş sokaklarda bekletir, sonra bu döngü tekrarlanır.

çıkan sanatçıların sahne videoları youtube'dan da izlenebilir, keyifli bi ortamdır ancak arka planı fazlasıyla acıklıdır.

amcaların tarlasını satıp gitme hikayesi ise giden anadolu köylüsünün şehirde bi duble iki kupleye dağıtıp cepleri donuna kadar boşaltmasından gelir. yoksa milyonluk milyarlık olmadan da biraz tuzlu bir hesapla kalkılabilecek mekanlardır.

ancak öyle kalkıp pavyona para yedirmeden ortamından sıyrılmak da öyle her benim diyenin harcı değildir...

konya'da pişer, ankara'da şişer pavyon ortamının kaşar insanları. kırıkkale, çankırı, çorum ve benzeri yerlerden de beslenir bu ortam. i̇ç anadolu'nun eğlence merkezi, ankara'nın "alem"idir.
20 yıl öncesinde 8 tane traktör alınan parayı pavyonda yiyen bir dede vardı, arkadaşları arasında da dalga konusu oluyor. 8 traktör parasını nasıl pavyonda yemiş gerçekten de ağır salak demek ki. İstanbul'da kaç apartman dikerdi o parayla.
Şehirlerde gördükleri hatunlara erişmek isteyen, ancak onlara erişemeyen Anadolu Köylüsüne, bu kadınların benzerlerinin sunulduğu, buna karşılık ise, soyup soğana çevrildikleri yerlerdir.

Sunulan kadınlar ise, aslında kimsesiz kalmış köylü kızları idi. Şehirli gibi giydiriliyor, köylü ile pavyonda içkili sohbet ediyorlardı.

Köylü, şehirli karılara öyle erişemez haldeydi ki, sırf onların benzerleriyle sohbet edebilmek için, dünya para bayılıyordu bu mekanlarda. (Pek çoğu da, bu kadınları şehirli kadınlar zannediyordu. Çünkü, onlara göre, dekolte giyinen herkes orospu idi. Tüm şehirli kadınlara bakış açıları aynıydı. Haliyle farkı göremiyorlardı.)

Pavyonlarda elbette Milyonluk olmazsınız da, yine en az bir 10.000$ bırakmadan da çıkamazsınız. Elbette, kısa oturup, 100$ ile yırtıp kaçanlar da vardır. Bunlar oraların müdavimidir zaten. Sistemi bilirler. Pavyon sahibi de onlara ses etmez, çünkü devamlı müşterilerdir. Nasılsa, yeni enayiler de sürekli düşmektedir.

Pavyona tek seferde 10.000$ bayılabilecek köylünün, esasında sekse erişimi vardır. Tarladan bu kadar para kaldıran adamların, köylerde amcık bulamadığını sakın ha zannetmeyin. Köyde am üstüne am koyar, sikerler bunlar. Mevzu am değildir.

Mevzu, erişemedikleri şehirli kadının dibine oturabilmektir. Zira, pavyonlar, zannedilenin aksine, fuhuşla uğraşmazlar. 10.000$ silkeleyebildikleri adama karı satmakla niye uğraşsınlar? Ancak, çıkışta adamlarla gitmek isteyen çalışanlara da ses etmezler ve karışmazlar.

Pek çok hakiki pavyon sahibi, aslına bakarsanız, çok iyi işletmecidir de. Çünkü, sattıkları, köylü için lüks statüde bir üründür. Yani, öyle adam dolandırma olayı falan da, tam olarak yoktur. Tabii, hiç yoktur diyemeyiz. Sonuçta orası pavyon. Menü yok. Fiyat yok. Belli ki kol gibi girecek.

Pavyonda hesaptan dayak yiyenler, genelde oranın modelini bilmeden, 3 kuruşa kalkacağını zanneden, aynı zamanda da çulsuz olan tiplerdir. Yoksa, pavyonda adamı niye dövsünler? Üstünde yoksa, alırlar 2 senet, sonra gelir ödersin. Öyle açık senet de değil. Hesap neyse, o. Tefecilik de yapmazlar. Yapanlar da aslen pavyoncu değildir.

Yine zannedilenin aksine, pavyonlar ortadan kalkmamıştır. Sadece, görmemiş köylüden, görmüş köylüye evrilen şehirlerden çıkmışlardır. Çünkü, pazar kalmamıştır. Elbette, hiç yok değiller. Ama esas pavyonlar artık, tarımdan ciddi para kaldırılan, ancak gelişmemiş bölgelerde bulunur.

Pavyonlar, zamanla ortadan kalkacaklar. Belki hemen değil, 100 yıl sonra. Çünkü, Türkiye'ye akan 13.000.000 vasıfsız da, şehirlerde gördükleri, ama erişemedikleri Türkiyeli kızlarla oturabilmek için, dünya para bayılmaya hazır olacaklardır. Ne zaman bunlar da soğurulur ve görmemiş köylü kalmaz, o zaman pavyonlar biter. Zaten, o durumda, pavyoncular da işlerini dönüştürürler.

Mesela, Ankara'da eskiden çok fazla eski tip pavyon varken, şu anda pek çoğu fiks menülü ve konsomatrissiz eğlence düzenine geçmiştir. Yani evrilmişlerdir.

Yine mesela, Samsun eskiden bir pavyon merkeziyken, şu anda pek pavyon kalmamıştır. (Samsun, tarım zengini bir şehirdir. Belki de en zengini. Ve de uyuşturucu tabii... Esas tarım o aslında.)

Pavyon, bir Anadolu kültürüdür. Batı'da da benzerleri varolmuş mudur bilemiyorum. Ancak, Anadolu tarihinde, en az, içinde oğlan sikilen hamamlar kadar önemli yer etmiştir.
En başta papyon olarak okunma ihtimali olan kırmızı ışıklı eğlence mekanlarıdır.
İçeride kaş göz ile kendini pazarlamaya çatışan süslü kadınlar ve onlara para saçan erkekler bulunmaktadır. Masanıza gelmeye çekinmezler.

Not: Tuvaleti kullanmak için girip ayıp olmasın diye 5 dk oturduğum Şişli caddesindeki mekan.
Ankara'da yaşadığım dönemde düşmediğim mekan yer kiralayıp pavyon açsa mıydım diye hala düşünüyorum ara sıra
Yıllar önce ; İş çıkışı arkadaşımla o metroya, ben evime yürürken tuvalet ararken denk gelip girdiğimiz;

çıkınca beni bekleyen arkadaşımın ayıp olmasın diye bir masaya oturup, kendine fıstık bira söylediğini ve kons kızların arkadaşıma iş atması üzerine kızları puanladığımız; kıpkırmızı ışıklı mekan.
Ankara'da, zannedilenin aksine, pavyon kültürü falan yoktur. Çoğu kişi de, pavyona falan gitmemiştir. Pavyonlar da merak falan edilmez.

Ancak, Ankara'da çok iyi bir meyhane kültürü vardır. Gittiğim pek çok meyhanedeki eğlenceyi başka hiç bir yerde bulamadım. Üstelik, buralarda sınırsız içki sistemi vardır, paket fiyat verilir.

Bir tanesi, canlı pop ile başlayıp, sonra Türk Sanat Müziği ile devam edip, sabaha karşı da kafalar iyiyken Disko moduna geçmişti. Ve kale içindeydi.

Ankara pavyonlarının müdavimleri, ya Ankara'da illegal işlerle uğraşanlar, ya Ankara'ya yerleşmiş köylüler, ya da Ankara dışından geçici uğrayan köylülerdir.

Eskiden, Samsun'da da çok pavyon vardı ve bunlara köylüler dadanıyordu. Fakat, köylüler bunlara doydular ve pavyonlar da kapandı. Eğlence kültürü değişti.

Ankara'da çok para vardır. Özellikle, İstanbul amelelerinin ödedikleri vergileri, Ankara yer. İstanbullular'ın küçümsediği bu şehir, aslında onların paralarını çatır çutur ezmektedir. Pavyonlar da, bu yerlerden birisidir. Köylü işidir tabii. Ancak, İstanbul enayilerinin paralarını köylüler de yer bu şehirde.
buraya para döken adamların eskort sikmek varken neden buraya geldiğini asla anlamadım, anlamayacağım.